GERİLİM BULAŞICIDIR, GÜLÜMSEMEK DE

Hasta-hekim ilişkisi sadece profesyonel bir iş ilişkisi (hizmet alım-satımı) olarak kabul edilemez. Bu aynı zamanda insan-insana bir dostluk ilişkisi olarak da algılanmalıdır. Başka türlüsü sağlığı bozar. Hastanınkini de hekiminkini de.

İnsanlar arasında bir yakınlığın kurulabilmesi için ilk izlenimlerin çok önemli olduğu söylenir. Hasta-hekim ilişkisi için de öyle olsa gerektir. Elbette doktora başvurduğunuz anda stresli, keyifsiz, rahatsız ya da acı çekiyor olabilirsiniz. Ama yine de pozitif olmaya çalışın.

Tatsız bir durumu ortadan kaldırmak için harekete geçiyorsunuz ve yanınıza bu konuda uzman bir ortak alıyorsunuz. Nasıl ki doktorunuz sizi güler yüzle karşılasın istiyorsanız siz de onu olabildiğince güler yüzle selamlayın. Gülümsemek bulaşıcıdır, gerilim de öyle. Siz ve doktorunuz ilk kez karşılaşıyor olsanız dahi doğal olarak ortaksınız. Siz ikiniz aynı taraftasınız, hastalık karşı tarafta.

Hastalıkla mücadelede kazanılacak ilk mevzi hasta-hekim dayanışmasını kurmaktır. Siz olmadan olmaz. Sağlığın ve esenliğin bir kanadı hekimlikse, bir kanadı da sizsiniz. Eğer içeri “doktor, sen ne yaparsan yap bana pek bir faydan olmaz” şeklinde bir yüz ifadesiyle girerseniz, sonuçta kazanma şansınız zayıflar.

Bir de lütfen ilk hitaba dikkat edin. Bazılarının yaptığı gibi doktora “-Doktor!” diye hitap etmenizi hiç tavsiye etmem. Hemen hiçbir doktor bundan hoşlanmaz. Özellikle stresli bir anda tatsız bir vurguyla söylendiği zaman pek sempatik olmayabilir. "Doktor Bey”, “Doktor Hanım” demek daha iyidir. Zaten bilirsiniz, karşılıklı sohbet ederken avukata “-Avukat!”, sekretere “-Sekreter!” diye hitap etmiyoruz.