OBEZİTE TEDAVİSİ İÇİN GERÇEKTEN AMELİYAT OLMALI MIYIM?
Obezite cerrahisi üzerine düşünmek için herşeyden önce aşırı kilolu bir insanın dünyasını göz önüne getirmek, anlamaya çalışmak gerekir. Hastalık derecesinde obezite problemi olan kişilerin günlük yaşamı, giyim-kuşamdan özel hayata, özgüvenden sosyal aktivitelere kadar pek çok alanda hayatı zorlaştıran sorunlarla doludur.
Obezite hastalarının çoğu zayıflamak için yıllarca yoğun uğraşlar verir. Birçok hasta hayatları boyunca duygusal dalgalanmalar içinde diyet–zayıflama-kilo alma, diyet–zayıflama-kilo alma dönemleri yaşar dururlar.
Diyet ve egzersiz tedavileriyle bir süre-bir miktar zayıflamak mümkün olsa da kalıcı zayıflama oranı maalesef %5’in altındadır. Bu arada hayat adeta bir zayıflama mücadelesine dönüşmekte ve günlük yaşam konforu giderek bozulmaktadır.
Fazla kilolar 20-30 kiloyu aştığı zaman yeterince egzersiz yapmak bir hayli zorlaşır. Sadece diyet yaparak zayıflamak ise neredeyse imkansız hale gelir.
Sonuçta sıklıkla karşılaşılan birkaç yaşam tarzından birine mahkum olmak noktasına gelinir; ya mucizevi zayıflama umutlarıyla yaşamak ya da sosyal uyum zorluğuna ve hastalık risklerinin artışına sırt çevirip kayıtsızkalmak. Belki de derin bir yılgınlık.
Bu durumda artık dışardan radikal bir müdahale şart olur.
Diğer taraftan vücut kitle indeksi 35'in üzerine çıktığı zaman obezite artık sadece bir estetik sorun olmak eşiğini de yavaş yavaş aşarak bedensel sağlığı tehdit eden bir problem halini alır. Yüksek tansiyon, tip II şeker hastalığı, uykuda solunum durması, eklem hasarı gibi pek çok hastalığı beraberinde getirir.
Obezlerde tip 2 şeker hastalığı gelişme riski normal kilodaki insanlara oranla yaklaşık 4 kat fazladır. Bel çevresinin kalın -kadınlarda 88 cm, erkeklerde 102 cm'den fazla olması- kalp-damar hastalıkları için belirgin bir risk faktörüdür. Obezite ameliyatı olup zayıflayan hastalarda bu problemler büyük ölçüde düzelir.
Bir kısım hastalar obez olmalarına rağmen herkes gibi olağan bir hayat yaşayıp gideceklerine inanırlar. Halbuki obezitenin beklenen ömrü kısalttığı ve mutlaka tedavi edilmesi gereken ciddi bir hastalık olduğu tıbben kanıtlanmış bir gerçektir. Hastalık derecesinde obez olarak yaşamaya devam eden kişilerde ölüm oranı, toplumda aynı yaş grubundaki kişilere göre 3 kat daha yüksektir.
Tıbbi kayıtlar ameliyat olup obeziteden kurtulmuş zayıflamış kişilerin, ameliyat olmayıp hayatlarını obez olarak sürdüren kişilerden ortalama on yıl kadar daha uzun yaşadığını göstermektedir.
Obeziteyi ortadan kaldırmak için yapılan ameliyatların sonuçları sadece zayıflamak olmayacaktır. Bu aynı zamanda kişinin ruhsal, bedensel ve sosyal iyilik halini korumanın gereği olacaktır. Ameliyat aylar içinde kişinin yaşam tarzını tamamen değiştirecek ve ona hayatta yeni bir sayfa açma şansı verecektir.